25 Kasım 2012 Pazar

Kadına Yapılan Haksızlığın Kaynağı

0 yorum

Kadına Yapılan Haksızlığın Kaynağı 
Aşağıdaki âyetlerden anlaşılacağı üzere kadınla ilgili İslâm dini dışı, akıl ve mantık dışı, bilimsel gerçekler dışı uygulamaların kaynağında ilkel töreler vardır. Cahiliye dönemindeki, sakal, sarık, çarşaf, peçe, şalvar gibi Arap töreleri, peygamberimizin vefatının hemen ardından dinleştirilerek Müslümanlara kabul ettirilmiştir. Bu törelerin dinleştirilmesinin amacı da kadının bedenini, başını örtmesi değil, beynini örtmesidir. Arap törelerini Kur’an’dan görebiliriz: 
Ve ortak koşanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden bilmedikleri şeylere pay ayırıyorlar. –Allah'a and olsun ki siz uydurageldiğiniz bu şeylerden kesinlikle sorgulanacaksınız.–
Ve onlar, Allah'a kızlar isnat ediyorlar. –Allah, bundan arınıktır.– Kendileri için de iştahlandıkları oğlan çocukları vardır.
Ve onlardan biri kız doğum haberi ile müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir.
Kendisine verilen haberin kötülüğü dolayısıyla toplumundan gizlenir; aşağılık ve horluğa rağmen kızı yanında mı tutsun yoksa toprağa mı gömsün! Dikkat edin, onların verdikleri hüküm/töreleri ne kötüdür!
Ve beğenmediklerini Allah için ayırırlar. Ve dilleri, en güzelin kendilerine ait olduğunu, yalan yere söyler durur. Hiç şüphesiz onlar için ancak ateş vardır ve onlar, önden itileceklerdir.(Nahl: 57-59, 62:)
Bu âyet gurubunda, cahiliye Araplarının, evlatları ve malları ile ilgili sapık inançları, gelenekler, cehalet ve küstahlıkta ne kadar ileri gittikleri anlatılmaktadır. O günkü Arap müşrikleri güya kendi kafalarınca taksimat yaparak bazı yiyecekleri putlara, sözde ilahlarına ayırıyorlardı. Üstün gördükleri oğlan çocuklarını kendileri sahiplenip hor gördükleri kız çocuklarını da Allah'a isnat ediyorlardı. İçlerinden birine kız çocuğu doğduğu haber verildiğinde bu habere öfkelenir, kızarmak bir yana, öfkesinden yüzü kapkara kesilirdi. Kız çocuğu oldu diye toplumdan saklanır, "bu rezillik karşısında çocuğu tutsam mı, toprağa gömsem mi" diye kendi içinde gelgitli bir savaş yaşardı.
Bu âyetler insanlığın bir zamanlar ne halde olduğunu ve İslâm'ın insanlığı hangi sosyal çukurlardan çıkardığını göstermektedir.
Onların bu inançları, Zuhruf: 19, Necm: 21–22’de de sergilenmiştir. 
Arap töresi işte böyleydi. Ama bir de ülkemizde henüz Medeni yasaların girmediği yörelerdeki töreler var. Bu töreye göre de, kadınlar mirastan, evlilikte, boşanmada söz hakkından mahrum. Okutulmaz, evlat yerine konmaz. Babaya kaç çocuğunun olduğu sorulunca oğlan çocuklarının sayısını söyler, kız çocuklarını hesaba katmaz.
Kadınlar, yanlış yapınca orospu, kahpe ilan edilir, erkekler yanlış yaptığında, övgüyle, çapkınlık, zamparalık, hovardalık, kazanovalık kabul edilir. İşte bizim 21. asırdaki toplumumuz. 
Allah’ın Uyarısı 
…. İnim inim inletilenlere, diri diri toprağa gömülen kıza “Hangi günahtan dolayı öldürüldüğü/hayatı mahvedildiği?” sorulduğunda,…. (Tekvir, 8, 9)
Âyetin orijinalinde geçen موؤدة - mev'ûde ,"küçükken diri diri toprağa gömülen kızcağız" demektir ki وئد - ve'dkökünden türemiştir. وئد - ve'd aslında اود - evd sözcüğü gibi, "ağır basmak, üzerine basınçla bastırmak" anlamında olup cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri toprağa gömme şeklindeki insanlık dışı âdetlerine denmektedir.
Arapların kimisi bunu kızları yüzünden ileride başlarına utanç verici bir olay gelebilir korkusuyla, kimisi de "melekler Allah'ın kızlarıdır" inanışına uygun olarak kızlarını meleklere katmak üzere yaparlardı. Fakat onları bu zulme iten başlıca nedenin fakirlik ve çocuğu besleyememek korkusu olduğu daha güçlü bir olasılıktır. Bu konuEn'âm sûresi'nin 151İsrâ Sûresi'nin 31. âyetlerinde olduğu gibi başka âyetlerde de yer almaktadır.
Bu âyetlerde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, diri diri gömmek sûretiyle işlenen cinâyetin nedeni hakkında öldürene değil de öldürülen suçsuz kızcağıza soru yöneltilmiş olmasıdır. Hesap gününde sorunun suçsuz, koruyucusuz, mazlum kıza sorulacak olması, cinâyeti işleyen katile hiç söz hakkı verilmeyecek olması anlamına gelmektedir ki, bu ifade ile hem "Tariz" sanatı sergilenmiş, hem de bu katillere mahşerde düşecekleri durumla ilgili olarak çarpıcı bir uyarı yapılmıştır.
Âyetlerde, diri diri gömmek sûretiyle işlenen cinâyetler örnek gösterilerek aslında şekli ne olursa olsun, çocukların kasten öldürülmelerinin büyük bir günah olduğu anlatılmaktadır.
Bahsedilen suçun çocukların fizikî ölümlerinin yanında onların eğitim ve öğretimden uzak tutulmalarıyla oluşan sosyal ölümlerini de kapsadığı, bu tip sosyal cinâyetlerin de aynı suç kapsamında olduğu, hesabı sorulacak ilk suçun da bu suç olduğu unutulmamalıdır.
Hakkı Yılmaz...


Yorum Yaz

Yorumlarınız İçin Teşekkür ederim...Erkan Alaca

Etiketler

Aile (1) Alak (1) Alamet (1) Allah (4) Amacı (1) Amaç (1) Anlam (1) Arafat (1) Arap (1) Ay (1) Ayet (2) Bakara (1) Bakış (1) Boşanma (1) Bozmak (1) Bozulma (1) Buhari (1) Cemaat (1) Ceza (1) Cin (1) Cuma (1) Çelişki (1) Din (3) Diriltme (1) Doğa (1) Doğum (1) E-book (1) Enerji (1) FlashBook (1) Gerçek (1) Gösterge (1) Hac (1) Hacc (3) Hadis (2) Haksızlık (1) Haram (1) Haremlik (1) Hıristiyanlık (1) Hukuk (1) İbadet (1) İblis (1) İkame (1) İnsan (1) İsa (1) İslam (2) İşte Kur-an (1) Kabe (3) Kadın (6) Kadının Şahitliği (1) Kavram (1) Kaynak (1) Keffarat (1) Kontrol (1) Kul (1) Kuran (10) Kuran'da Cin (1) Kuranda Dua (1) Kuranda Kadın (4) Kurandaki Hac (2) Kürtaj (1) Mali Destek (1) Melek (1) Mesaj (1) Mescid (2) Meşaril (1) Mezhep (1) Miras (1) Mucize (4) Muhammed (a.s) (2) Nakıs (1) Namaz (5) Oruç (5) Ölüler (1) Peygamber (1) Ramazan (1) Rekat (1) Rivayet (1) Rüku (1) Rüşd (1) Salat (5) Savm (1) Secde (1) Selamlık (1) Sıyam (1) Sohbet (1) Sosyal (1) Sure (2) Şart (1) Şehr (1) Şöhret (1) Takva (2) Talak (1) Tanrı (1) Tavaf (1) Temizlik (1) Tevbe (1) Tirmizi (1) Tutmak (1) Ümre (3) Vakit (1) Yaratılış (1) Zihin (1)